30 Mart 2018 Cuma

BİR DAHA YAŞLANDIM

1 daha yaşlandım Beşiktaş sokaklarında
Koca şehir küçüldü, büyüdükçe ruhum ve ağaçlar

Hala tek başıma gezebilirim parklarda
Şiir, eskisi kadar özel değil
Gün geçtikçe toplum oluyorum
Zaman geçiyor ve ben babama benziyorum

Ey ağaçlar 
Büyüyorum 
Bir daha yaşlandım
Ama biliyorum
Medeniyeti fazla ciddiye alanlardanım

Berk Uysal
30 Mart 2018

22 Mart 2018 Perşembe

YÜZÜN

Yüzün bir masumiyet filmi ve biraz sonbahar
Yüzün ışıkla yıkanmış gibi sanki beyaz bir hüzün

Bu hüzün ki

Yavru bir sokak kedisini unutturabilir
Ajandamı unutturabilir, özenle seçtiğim kalın kapaklı ajandamı
İlmek ilmek yazılmış planlarımı mesala, unutabilirim
Zamana asi olabilirim, 
Varlığım keşke bir fotoğraf olsa, sana bakan diyebilirim
Ah şu zaman keşke akmasa diyebilirim amiyane, takılmadan ince dertlere

Yüzün, bir başyapıt yazdırabilir bana
Güzel kelimeler sırada, atfedilmeyi bekliyor
Yani yüzün medeniyetle savaşmama yetebilir
Tüm soruları sorabilirim yüzüne bakarken
Takılmadan ince dertlere
Yüzüne bakarken geleceği düşünemem
Karamsar, solar yüzünün beyazlığından
Bakışımızı en kalın zincirlere vurmak gerekir
Şehri anlatabilir bana yüzün
Yapmamam gereken şeyleri yaptırabilir
Yüzün kuralları unutturabilir

Dahası yüzün
Aşkı sorabilir bana, aşk nedir?
Dahası yüzün
Belki cevap bile verebilir bu soruya 

Yani yüzün bir masumiyet filmi ve biraz sonbahar
Ama aynı yüzün baharı da getirebilir

Bu bahar ki

Tek bir gülüşle, yıkılabilir hazanın ihtişamlı kalesi
Hüznü boğabiliriz bakışımızın zinciriyle
Eşyayı unutabiliriz
Sürgün olabiliriz şehirden,
Ağaçları çalabiliriz parklardan
Medeniyetle beraber savaşırız
Yüzünle bedevi olsak, hangi çöl bizi yutabilir
Yani yüzün hatırına hangi ay yolu söylemez ki bana
Yüzün her sözün anahtarı olabilir, söz de her şeyin
Yüzün her şey olabilir
Yüzünle her şey olabiliriz biz 
Bir gülüşün her şeye yetebilir

Çünkü yüzün yüzünü anlatan bir kağıttan daha beyaz

Çünkü yüzün masumiyet ve 
Sadece bitesi bir sonbahar

Berk Uysal